İş Dünyasının Hükümetten En Acil ve Öncelikli Talebi: Enflasyon Muhasebesi

Enflasyon Muhasebesi

İş Dünyasının Hükümetten En Acil ve Öncelikli Talebi: Enflasyon Muhasebesi

Türk ekonomisinin en can yakıcı sorunlarının başında yüksek enflasyon geliyor.

Neredeyse son 70 yıldır enflasyon belasıyla baş edemiyoruz ve bunun ağır sonuçlarını servet-sefalet uçurumu, gelir dağılımdaki dengesizlik ve hayat pahalılığı olarak yaşıyoruz.

Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in deyişi ile enflasyon, “milletin ahlakını bozan” bir hastalık adeta.

Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın geçen Perşembe günü açıkladığı Enflasyon Raporu, bu hastalığın 3-4 yıl daha başımızda olacağını gösteriyor.

// ZİRVE MAYIS 2024’TE

Erkan, yılın dördüncü Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı’nda yıl sonu enflasyon hedefini 7 puan artırarak yüzde 58’den yüzde 65’e çıkardı. MB yönetimi enflasyonun Mayıs 2024’te yüzde 70-75 arasında zirve yapmasını, 2023 sonunda yüzde 65’e, 2024 sonunda yüzde 36’ya, 2025 sonunda ise yüzde 14’e düşeceğini öngörüyor.

Banka yönetiminin bugüne kadar enflasyon, büyüme, cari açık gibi en temel parametrelerde açıkladığı hedeflerin hiçbiri tutmadı.

Bu hedefleri tutar mı göreceğiz.

Ancak “sanılanın aksine”, yüksek enflasyonun sadece sokaktaki vatandaşa olumsuz etkisi yok.

Şirketler ve finans kuruluşları da bu ortamdan zararlı çıkıyor.

TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon, son iki yılda yüzde 70 seviyesinde. Üretici Fiyat Endeksi’ne göre yorum yaparsanız, bu oran yüzde 100’e yaklaşıyor.

İki senedir savaş halinde olan ve handiyse taş üstünde taş kalmayan Ukrayna’da bile olmayan bir durum bu.

Yüksek enflasyon ortamında ciroları şişen, buna karşılık aynı üretimi çok daha yüksek maliyetle yapmak zorunda kalan şirketler, kazanmadıkları paraların vergisini vermek zorunda kalıyor.

// SORUNUN TEK ÇÖZÜMÜ VAR

Bu noktada çözüm, Türkiye’nin 2001 krizi sonrasında başarıyla uyguladığı Enflasyon Muhasebesi uygulamasında yatıyor.

Bu uygulama, bir anlamda enflasyondan parasal olmayan kıymetlerin kaybedilmiş değerlerini bilançoda düzeltmek, gerçeği yansıtmaya çalışmak anlamına geliyor. Enflasyon muhasebesi olmadığı takdirde, enflasyon oranı kadar yapılan iş artışında, kağıt üzerinde (fiktif) kâr eden işletmelerin o kârın vergisini ödemesi söz konusu oluyor.

Buna şu somut örneği vermek mümkün:

Bir ticari işletme, 1 dolarlık malı almış ve altı sonra 1,5 dolar karşılığı olan TL’ye satmış olsun. Aynı işletme aynı malı geri alacağı zaman 1,5 dolar karşılığı TL ödemek zorunda kalıyor. Ancak mal hâlâ 1 dolar. Bu durumda aldığı ve sattığı fiyatlar aynı olmasına rağmen, 50 cent kâr etmiş gibi görünüyor ve bu kârın vergisini ödemek zorunda kalıyor. Bundan kaçış yolu ise elbette ekonominin kayıt dışına çıkması oluyor.

İş dünyası temsilcilerinin bu noktada dikkat çeken uyarısı, Enflasyon Muhasebesi uygulamasının, enflasyonun yüksek olduğu dönemde uygulanması.

// MALİYE’DE BİR ÇALIŞMA VAR

Düşük enflasyonda, geçmiş bilanço dönemlerine yönelik uygulama somut bir fayda sağlamıyor.

Konuştuğum iş insanlarının beklentisi, Enflasyon Muhasebesi uygulamasının  mutlaka 31.12.2023 tarihli bilançoları kapsayacak şekilde yapılması yönünde.

Kulağımıza gelen bilgilere göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda bu yönde bir çalışma var.

5024 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesine göre; mali tablolar, mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetler bazı hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulabiliyor.

Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, fiyat endeksindeki artışın içinde bulunan dönem dâhil son üç hesap döneminde yani son üç yılda yüzde yüzden ve içinde bulunan hesap döneminde yüzde ondan fazla olması halinde, mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutabiliyor. Ancak, her iki enflasyon düzeltmesi yapılması için, mali tablolarda her iki şartın birlikte sağlanması gerekiyor.

Son üç yılın Yurt İçi ÜFE endeksi yüzde 100’ü aştı.

Son yılın Yurt İçi ÜFE’si yüzde 10’u aştığı için, yürürlükteki yasaya göre enflasyon düzeltmesine geçilmek zorunda.

// 2023’TE YAPILMAK ZORUNDA

31 Aralık 2021 tarihinde enflasyon düzeltmesi yapılması gerekirken, 7352 sayılı kanunla vergi usul kanununa yeni bir madde eklenerek, geçici vergi dönemleri de dâhil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mali tablolar enflasyonu düzeltmesinde tabii tutulması.

Bir anlamda oyun oynanırken kurallar değiştirildi.

Aynı kanunda daha sonraki dönemde kapsama giren mükellefler “31 Aralık 2023 tarihli mali tablolarını enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır” denildi.

Yani aynı yasaya göre 31 Aralık 2023 tarihli bilançoların parasal olmayan değerleri enflasyon düzeltmesine tâbi tutulmak zorunda.

Bunun içinde de bu ay içerisinde Maliye’nin yeni bir tebliğ yayınlayarak, düzeltmelerin hangi esaslara göre yapılacağını iş dünyasına anlatması gerekecek.

Ekonomi yönetiminden beklenti de bu yönde…

Facebook
Twitter
LinkedIn

Yazarlar

Nefise Yıldız Torun

1981 yılında Bulgaristan Kırcaali kentinde doğan Nefise Yıldız Torun, ilköğrenimini İzmir’de, lise öğrenimini Gürçeşme Lisesi’nde

Melis Şeker

Melis Şeker

2000 yılında İzmir’de doğan Melis Şeker, ilk ve orta öğretimini İzmir’de tamamladı. Eşrefpaşa Anadolu Lisesi’nin

Aziz Eralp Kuru

1990 yılında doğan Aziz Eralp Kuru,  Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü’nden “Onur

İBA Editör

İBA Editör; İBA Stratejik iletişim Danışmanlığı’nda görevli, gündemi ve dünyadaki güncel gelişmeleri yakından takip eden

Hasan Çıkmaz

21.02.1999 Şırnak doğumlu Hasan Çıkmaz, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım 1. Sınıf

Servet Girgin

1982 yılında İzmir’ de doğan Servet Girgin; ilk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 2004

Serkan Aksüyek

1975 yılında İzmir’de doğan Serkan Aksüyek, ilk öğrenimini İstanbul’da, lise öğrenimini İzmir Atatürk Lisesi’nde tamamladı.

Serap Akyol Aksüyek

1977 yılında İzmir’in Karaburun ilçesinde doğan Serap Akyol Aksüyek, İzmir Kız Lisesi ve Ege Üniversitesi

Son Yazılar

Twitter