- “TÜRKİYE’DE DÖNÜŞMESİ GEREKEN 7.5 MİLYON KONUT VAR”
- BECKER TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ ERDİNÇ YAZGANOĞLU: “ONLARCA İŞKOLUNA SİPARİŞ VEREN SEKTÖRÜN, KATMA DEĞER YARATMADIĞI DOĞRU DEĞİL”
2018 yılı başından itibaren durgun bir seyir izleyen konut sektörü, yılın ikinci yarısından itibaren hareketlenmeye başladı. Alman otomasyon ve akıllı ev sistemleri üreticisi Becker’in Türkiye Genel Müdürü Erdinç Yazganoğlu, seçimden etkilenen ertelenmiş taleplerin piyasayı yeniden canlandırmaya başladığını söyledi.
Konut kredilerinde maliyetlerin son bir yılda dikkat çekici oranda arttığını hatırlatan Yazganoğlu, sektörün makroekonomik parametrelere bağlı olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemesine rağmen, trendinin hep yukarı yönde olduğunu vurguladı. Türk insanının daha rahat, daha güvenli ve yüksek standartlı konutlara olan talebinin arttığını hatırlatan Erdinç Yazganoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre gelecek 15 yıl içinde 7 milyon 500 bin konutun dönüşmesi gerektiğini hatırlattı.
Bu konutların 150 bin civarı İstanbul’da, geri kalanı ise Anadolu’da olduğunu kaydeden Yazganoğlu, “Bu konutların kaliteli ve yüksel standartlı olması hem tüketici tercihi olarak karşımıza çıkıyor hem de yüksek teknolojili ürünlerin toplam inşaat maliyetleri içindeki payı giderek düşüyor. Hatta ihmal edilebilir rakamlara iniyor. Artık orta gelir grubuna hitap eden 500 bin TL’lik bir konutta otomatik panjur ya da akıllı ev sistemleri lüks tüketim olmaktan çıkıyor.” dedi.
// “KATMA DEĞER ELEŞTİRİSİ HAKSIZCA”
Konut sektörünün onlarca alt sektöre ve imalat sanayisine çok geniş bir sipariş hacmi bulunduğunu belirten Yazganoğlu, “katma değer yaratmıyor” eleştirilerinin doğru olmadığını kaydetti. Yazganoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Seramikten mobilyaya, çimentodan demir çeliğe kadar onlarca işkolunu hareketlendiren bir yapıdan söz ediyoruz. Ayrıca ülkemizde vazgeçilemeyecek oranda işgücünü istihdam ettiğini biliyoruz. Tüm bu veriler ışığında konut sektörünün katma değer yaratmadığı önermesi doğru değil. Ülkemizde ihtiyaç fazlası olan ve yüksek gelir grubuna hitap eden bir konut stoğu olduğu doğru. Bu stoğun finansman kaynaklarına erişimin kolaylaşması ile rahatlıkla eritilebileceğini söyleyebiliriz. Ancak asıl dikkat etmemiz gereken, orta ve alt gelir grubuna hitap edecek büyük bir talebin hâlâ beklemekte olduğu gerçeğidir. 24 Haziran seçimlerine giden süreçte taleplerin bir ölçüde ertelendiğini ve ‘bekle gör’ dönemine girildiğini gözlemlemiştik. Ancak seçimlerin sonrasında sektörün artan bir hızla ivme kazanacağını görmeye başladık.”